21 Ağustos 2014 Perşembe

Dvoretsky'nin sihirbazlık gösterisi gibi kitabı


Dvoretsky Büyükusta olma seviyesine çok yaklaşmış ama sonra oyuncu olarak değil de antrenör olarak kariyer yapmaya karar vermiş bir oyuncu. Gerçekten de bu yönde başarılı olmuş ve Yusupov, Dreev gibi oyuncuları başarıyla çalıştırmış. Daha sonra SSCB'nin dağılmasıyla Batı'ya açılan Dvoretsky en büyük çıkışını yazdığı kitaplarla yapmıştır.

Yukarıda gördüğünüz "Secrets of Chess Training" "Satrançta Antrenman Sırları" kitabı 1991 yılında çıktı ve çeşitli ödüller kazandı. Kitap adeta sihirbazlık gösterisidir. Yazar bir konum gösterir ve hamleyi sorar.

Ne kadar düşünürseniz düşünün cevabı bulamazsınız! Şaka değil gerçek. Örneğin çok zorlu bir varyant görürsünüz. Limitlerinizi zorlayarak 10 hamlelik varyant hesaplarsınız ve cevabı açtığınızda "Bu 10 hamlelik varyantı hesaplamış olabilirsiniz ama 3 hamle daha ilerlettiğinizde ortaya çıkn "!!" hamle oyunu kaybettirir."

Veya durum basit bir oyunson gibidir. Şf1 oynayarak şahı oyuna sokmaya karar verirsiniz. Oysa ki cevap:

"36.Şh1! Çok garip ama şahı merkeze gelmek yerine şahı uzaklaştırmak 15 hamle çıkacak şu hamle yüzünden iyidir."

Bunlar gerçek hayatta bir kez olur! Halley kuyruklu yıldızını yakalayacağım diye her defasında manyakça şeyler düşünemezsiniz. Satranç yeri geldiğinde ne kadar da çılgın bir oyun. Ne hamleler çıkıyor demek için bu kitabı okuyabilirsiniz ama her ne kadar ödüller alsa da eğitici bir kitap olduğunu düşünmüyorum. Bir de şunu eklemeliyiz; bu kitap ajurne konumlarla ilgili genelde. Oyun ertelenir ve sonraki hamleyi bulmak için bir gününüz vardır. Eh o zaman da taşları mıncıklama şansı ve çılgınca fikirleri denemek için vaktiniz olur.

Bu arada bilgisayar incelemeleriyle o kitapta yapılan pek çok analizin artık geçersiz olduğunu tahmin ediyorum.


16 Ağustos 2014 Cumartesi

Büyükusta gibi düşün ve Büyükusta gibi oyna


 GM Alexander Kotov'un 1971 yılında yazdığı "Think like a Grandmaster" kitabı yaklaşık 40 yıl sonra Türkçeye çevrildi. IM Can Arduman'ın ve FM Can Yurtseven'in çevirdiği bu kitap geç de olsa bir eksiği kapatma aracı olabilir.

GM Kotov henüz Büyükusta olmadan önce satrançta istediği çıkışı yapma konusunda sıkıntı çekmektedir. Oyunlarını objektif olarak inceleyince hesaplama ve zamanı verimli kullanma konusunda eksiklerini fark eder. Bundan sonra yaptığı şey bu eksikleri giderecek ciddi bir çalışmadır. Gereksiz yerlerde gereksiz varyantları hesaplamak için çok zaman harcadığını, aday hamleleri yeterince fark etmediğini, bazen bir varyanta uzunca süre takılıp kaldığını anlar. Daha sonra sistematik bir çalışma ile Büyükusta unvanına ulaşır.

İşte bu kitap ile GM Kotov okuyuculara başarısının sırrını ve analiz tekniklerini anlatmakta. Basıldığı yıllarda büyük ilgi gören kitabın üzerine pek çok şey yazıldı. Kotov'un teknikleri incelendi, üzerine ekler yapıldı ve düzeltmeler eklendi. Artık günümüzde analiz teknikleri ile ilgili çok kitap var ama bu kitap bu tür çalışmaların ilki ve hala satranç yazınında çok önemli bir yere sahip.

Bu kitabın gördüğü ilgi üzerine "Play Like a Grandmaster" ve "Train Like a Grandmaster" kitaplarını da yazdı. Arduman ve Yurtseven "Büyükusta gibi Düşün" kitabını da çevirdiler.

Satrançta ilerlemek isteyenlere bu iki kitabı da öneririz.




12 Ağustos 2014 Salı

Satrancın Kutsal Kitabı "Satranç Kitabım"






Türk satranç yazınında ki şüphesiz en kapsamlı kitap bu! "Satranç Kitabım" Profesör ve ilk Türkiye Satranç Şampiyonu Selim Palavan'ın ölmeden önce yazdığı son eser. Hatta bu kitap onun ölümünden sonra Sertaç Dalkıran'ın çabalarıyla çıkartılmış. Hem ebat olarak hem içerik olarak çok kapsamlı bir kitap.

Öncelikle elinize aldığınız 14x20 cm'lik kitap epey bir yer kaplıyor. Üstelik 336 sayfa. Bu kitap satrançla ilgili herşeye değinme iddiasında. Hani Zweig'ın "Satranç" kitabında veya "Brainwashed" filminde olduğu gibi bir yere kapatılsanız ve size sadece bu kitap verilse çok iyi bir satranççı olabilirsiniz.

Kitap satrancı öğreterek başlıyor. Arada ilk satranç takımları ve satrancın tarihçesinden de bahsediliyor. Temel matlar, açılışlar, kombinezonlar diye ilerliyor. Sistematik biçimde konular ağırlaşmakta ve oyuncu buna uyum sağlamakta zorluk çekmiyor. Dönüşümlü olatak oyunsonları, açılışlar ve oyunortası inceleniyor ve ilerledikçe daha zor konumlar incelenmekte. Örnek oyunlar analizli olarak incelenirken ustanın yaşam öyküsünden ve satranca katkılarından da bahsediliyor.

Kitaptaki ekler bölümü bile başlıbaşına bir kitap olabilecek genişlikte. Dünya şampiyonlar, bilgisayarlar, etüdler ve daha pek çok bilgi. Hatta kitabın sonunda bir satranç hikayesi de var. Öykünün kahramanı satranç sayesinde cinayeti bile çözüyor. Yok, yok yani!

Tek eleştirilecek noktası kitabın konu dizininin olmaması. Hatta partileler ilgili bir dizin de olabilirdi ama kitap o kadar kapsamlı ki kimse bunun altından kalkamamış anlaşılan.

Satın almak isteseniz sadece 22.50 TL'ye Satranç Kitabım

11 Ağustos 2014 Pazartesi

Mekanik Türk'ün Gizemli Hikayesi


18. yüzyılda Vom Kempelen isimli bir mühendis bir satranç otomatı yapar. Büyük bir dolabın arkasında korkutucu bir mağrip vardır. sarığıyla, kıyafetleriyle o zamanki Avrupalılar için Türk'ü temsil etmektedir. O dönemlerde malum müslüman deyince Türk, Türk deyince de müslümanı gözlerinde canlandırıyorlardı.

Peki koca dolap ve Türk ne yapıyordu? Avusturyalı mühendis seyircileri selamlayarak ortaya gelir. Masanın üzerine satranç taşlarını dizer. Sonra dolabın ilk kapağını açar ve içini gösterir. Çeşitli çarklar ve dişliler vardır. Kapağın yine açık olan arka tarafına mumla gelerek arada birşey olmadığını bir sihirbaz edasıyla gösterir. Sonra diğer kapağı da açar. Orada da mekanizmanın parçaları vardır. Kapaklar kapatılır ve otomat yan taraftan gürültülü bir şekilde kurulur.

Bir anda Türk korkutucu bir şekilde hareket eder ve hamlesini yapar. Seyirciler için inanılmaz bir olaydır. Satranç oynayan bir otomat! Üstelik Türk satranç oynamazla kalmaz çok iyi satranç oynamaktadır. Önüne gelen güçlü rakipleri bile kolayca alt eder. Mühendis Von Kempelen Avusturya kralına dünyanın en iyi otomatını yapacağım diye 6 ay önce yola çıkmıştır ve bunu başarır.

Von Kempelen için aslında bu otomat çnemli değildir. O daha ciddi projelerle uğraşmak ister ama kral bu otomatın Avrupa çapında gösteriler yapması gerektiğini söyler.

Türk, Avrupada tartışmalara yol açar. Satranç inanılmaz komplike bir oyundur. Olasılıklar inanılmaz çoktur ve dahası bu olasılıklar makineye verilse bile karar verecek bir mekanizma yapmak o dönemki şartlarda imkansızdır. Bilim insanları hemen bu otomatın bir hilesi olduğunu ve içinde birisinin gizlenmiş olabileceğini iddia etmeye başlarlar. Ancak Von Kempelen gösteriden önce içini göstermektedir. Kim nereye sığabilir ki?

Kimilerine göre içinde bir cüce, kimilerine göre bir çocuk, kimilerine göre de bacaklarını savaşta kaybetmiş bir asker vardır. Gösteriyi yakından izleyenler makinenin içinden öksürük sesi geldiğini iddia ederler. Von Kempelen makineyi rastgele kurmakta, bazen hiç kurmamaktadır. Eğer güç kaynağı kurulması ise bu gerçekçi gözükmemektedir. "Satranç Oynayan Türk" gazetelere, dergilere haber olur. Ünü dünyaya yayılır. Bir o kadar da onun sırrını merak edenler artar.

İşte tüm bu ilginç hikayeyi "Mekanik Türk" kitabından okuyabilirsiniz. Tom Standage'in yazdığı kitap Saga yayınları tarafından basılmış. Türk'ün 1769 yılında başlayan macerasının en az 100 yıl sürdüğünü söyleyelim. Peki sırrı açığa çıktı mı? O da kitapta!

Satranç Oynayan Türk'ün sonradan yapılan bir benzeri aşağıdaki videoda.


Bir başka video


5 Ağustos 2014 Salı

Modern Satrancın En Eski Satranç Kaynağı


Günümüzde satranç kitaplarına artık ulaşmak kolay. Türkçe kitap sayısı iyice arttı. Yabancı kaynaklara ise internetten ulaşabilirsiniz. Eh bir de etik olmayan biçimde internetten pdf olarak indirme yöntemi var ki tavsiye etmem. Hatta işi daha da abartıp bu pdfleri fotokopicilere bastırıp ciltletenler bile varmış. Ayıp, çok ayıp!

Evinizde bir sürü satranç kitabı var. İyi güzel de bunların kaç tanesi okunuyor. Yoksa çoğu kütüphanede yer mi işgal ediyor. Eski satranç kitabı deyince kasdettiğimiz yıpranmış kitap değil ama eskiden satranç kitapları defalarca okunmaktan paramparça olurdu adeta. Şimdi ise hepsi gıcır gıcır.

Neyse gelelim tarihteki en eski satranç kitabına. Önce sadece satranca adanmış kaynaktan bahsedelim.

Göttingen El Yazmaları

33 yapraktan oluşan ve Latince olan el yazamları Göttingen Üniversitesi'nde saklanmakta. Maalesef resmini bulamadım. O kadar değerliymiş anlayın. Yazmalar satranç açılışlarına ve problemlere yer vermekte. Bu kaynağın Lucena tarafından yazıldığı veya Lucena'nın kaynak olarak kullanıldığından şüphe ediliyor. Yazım tarihi olarak 1500 - 1505 veya 1471 yılları verilmekte.

Açılışlar

Kitap piyonların ilk hamlede iki gidebildiği ve vezirin günümüzdeki özelliklerine sahip olduğu moern satranç için yazılmış. Modern satranç ile beraber dinamik hale gelen oyunda da açılışlar önemli hale gelmiş. 1500 yılında yazılmasına rağmen o dönem pek çok açılışın biliniyor olması ilginç. Kitapta sırasıyla şu açılışlar incelenmiş.

  1. Damiano Savunması
  2. Philidor Savunması
  3. Giucco Piano (İtalyan Açılışı)
  4. Petrof Savunması
  5. Fil Açılışı
  6. Ruy Lopez (İspanyol Açılışı)
  7. Ponziani açılışı
  8. Siyahlara yarar sağlayan Philidor Savunması
  9. Kabul Edilen Vezir Gambiti
  10. 1.d4 d5 2.Ff4 Ff5
  11. Bird Açılışı (1.f4)
  12. İngiliz Açılışı (1.c4)

Satranç Problemleri

  Ve kitaptan bazı problemler




1 Ağustos 2014 Cuma

Seyyit Nezir ve Broy Yayınevi


Satranç yayıncılığı deyince ilk akla gelen Analiz Satranç şüphesiz. Satrancın son 14 yılda yaygınlaşmasıyla satranç dünyasının da böyle bir yayınevine sahip olması bir şans. Bununla beraber 2000 yılı öncesinde Inkilap Yayınevi çıkarttığı satranç kitaplarıyla biraz da olsa bu eksikliği gideriyordu.

Seyyit Nezir'in editörlüğünü yaptığı Broy Yayınevi ise 90'lardan 2005 yılına kadar önemli satranç kitaplarını Türk satrancına tekrar kazandırdı. Bu kitapların en önemlileri Richard Reti'nin "Satrançta Büyükustalar Modern Görüşler" kitabı, Atak Oyunun İki Dehası: Aleyin ve Tal, Satrançta Oyunsonu, Satrançta Kombinezon Sanatına Giriş'tir.

Karagöz ve Hacivat'la Satranç Öğreniyorum yine Broy tarafından yayınlanmış ve yeni başlayanlar için yazılmış bir kitaptır. Kitabın yazarı ise ilginç bir isme sahip; Hasan Ali Bingeç!  Edebiyat dünyasında yayıncı olarak olduğu kadar şair olarak da önemli bir yere sahip olan Seyyit Nezir'in gerçek adı Muammer Akça'dır. Genelde takma adını kullanan Seyyit bey burada da ufak bir hınzırlık yapıp Hasan Ali Bingeç diye hayali bir yazar yaratmış. "Bingeç" kelimesi satrançtaki "bingeç piyonu" hatırlatır ve "duble piyon"un Türkçeleştirilmiş halidir.

Broy Yayınevi yıllarca varlığını Taksim, Mis Sokak'ta sürdürdü. Büyük yayınevlerinin yanında varlığını zor da olsa sürdüren bu idealist yayınevi şu anda faaliyetlerini bitirmiş gözükmekte ve yayınladığı satranç kitapları da yeni baskıları gelmeyince öksüz kalmış gözükmekte. Özellikle Reti'nin kitabı satrançseverler tarafından hararetle aranmakta.

Seyyit Nezir aynı zamanda İstanbul Birinciliğini eş puanla kazanan Gani Eren Akça'nın babasıdır. Yetenekli genç satranççı maalesef son zamanlarda pek turnuvaya katılmamış gözüküyor.